YÜREK TABİBİ
Tarafından yazılmıştırMurat İnceAçık 18 Ocak 2023
YÜREK TABİBİ
Bir dakika;
Bir arzuhalim olacaktı
Gidip de gelmeyenler için…
Tam on üç yıl oldu göndereli
Tam on üç yıl oldu görmeyeli
Ve zülüflerini bölük bölük örmeyeli
Tam on üç yıl…
Bir dakika söyleyeceklerim var;
Unutmayacağım diyenlere,
Gelirim merak etme diyenlere
Ve söz veren bütün yüreklere
Söyleyeceklerim var…
Dizlerimi bileklerimi kırıp
Gözlerimi yollara yatırıp
Ve ümitlerimi yıllara bırakıp
Gelmeyişini bekleyeli on üç yıl oldu…
Ey yürek tabibi;
Bilir misin ki on üç yıl ne demek?..
Dur bir dakika
Ben sana anlatayım bir bir…
Bir defa;
Tam dört bin yedi yüz kırk beş gün,
Ve elli altı bin dokuz yüz kırk saat,
Her saniyeye, bin hüzün daha eklersek,
Benim on üç yılımın,
Aslında kaç on üç yıl olduğu?..
Ve geçen ömrümün,
Hasretten ördüğü duvarları?..
Vatanımda, ana yurdumda
Kaç zamandır gurbette kaldığımı,
Yarin yollarında,
Hasretin yüreğime arsızlığını,
Yalan gülüşlerinin
Bağrımda açtığı asıl yaraları
Ve asıl arzuhalimin neler olduğunu,
Ey yürek tabibi, belki o zaman anlarsın,
Dur bir dakika daha anlatacaklarım var.
Yazılan gelirmiş başa
Bu nasıl bir tecelli ey tabip?..
Ömre bu kadar özlem çok değil mi?..
Bu kadar haram, arsızlık değil mi?..
Ey yürek tabibi çatma kaşlarını,
Yüreğim dile gelirde, ben susarım,
Gözlerim pınar olur akarda, ben silerim
Ve param parça olurda ciğerlerim
Ben saklarım hasreti, on üç yıldır
Ve tam on üç yıldır kırılan her yanımı
Bıkmadan, usanmadan, o gelir diye toplarım,
Bu kadar zulüm, ömrüme fazla değil mi?..
Bir dakika;
Bir arzuhalim olacaktı
Gidip de gelmeyenler için…
Bizim oralar köy yeridir tabip,
Yağmurlar başka yağar,
Hasretler başka ağlar,
Sevda yürekten bir başka akar,
Düştü mü aşkın ateşi yüreğe
Bir başka yakar tabip, bir başka…
Başta demiştim, tam on üç yıl oldu diye,
Yine söylüyorum tabip, on üç yıl oldu.
Buralarda topraklar, bir başka kokardı,
Hani yağmurun altında ıslanınca,
Mis gibi bir huzur kokar ya, işte öyle,
Tam on üç yıldır kokmuyor tabip
Ve ağaçlar ilkbaharda başka açardı,
Artık tomurcuklar tek tük açıyor tabip…
Kuşlar konardı buralara, göçmen kuşlar,
Yaban kazları, canım sülünler,
Leylekler yuva yapardı ince uzun dallara,
Artık; ne gelen yaban kazları, ne de sülünler,
Gökyüzünün uçsuz bucaksız mavisinde
Takla atan göçmen kuşları kalmadı,
Bir de, o canım leylekler yuva yapmaz
Baharda buralara konmaz oldular
Tam on üç yıldır tabip bey…
Yaralarımı şimdi sar desem,
Sarabilir misin?..
Sen ki yürek tabibi,
Sen ki yoktan var edensin…
Şimdi dizlerimi kırıp,
Kollarımı sonuna kadar açsam,
Yandığım bu ateşi
Söndürür müsün?..
Boğulduğum şu gurbetin,
Hasret yağmurunu,
Dindirir misin?..
Ki bilirim,
Sebepsiz dert olmaz,
Ki verdi mi derdi,
Dermanı da verensin…
Ey!.. bütün yüreklerin tabibi
Bir dakika;
Bir arzuhalim olacaktı
Gidip de gelmeyenler için…
Onu benden ansızın alıp gideli
Tam on üç yıl oldu
Ve ben, canlı ceset olarak yaşayalı
Yine tam on üç yıl oldu…
Desem ki, artık ağır gelmekte,
Desem ki, artık zulüm gelmekte,
Desem ki, artık dayanamıyor,
Benim de derdimin dermanını,
Şu kalan kısacık, bana uzun ömrümü,
Köyümün bağrına soktuğun hançeri,
Yüreğime saldığın ateşi söndürür,
Sapladığın hançeri bağrımdan çekip,
Zülüfleri gözlerimden gitmeyen,
Bakışları beynimden silinmeyen,
Gülüşleri, her gece bin kez öldüren
Kulunun yanına, desem ki,
Beni de alır mısın, ey yürek tabibi
Beni de alır mısın, beni de alır mısın?..
Dur bir dakika, bir arzuhalim var
Dur bir dakika, dur bir dakika…